Embriyolojik hayatta (anne karnında) ağız boşluğuna ait oluşum belirtileri 3. haftada görülmesine rağmen, dişlerin gelişimine ait ilk belirtiler 6.haftaya rastlamaktadır. 7.haftadan itibaren dişlerin tomurcukları hafta hafta belirmeye başlar.

İlk süt dişinin çıkma zamanı her çocukta farklılık göstermekle birlikte genel olarak bebek 6 aylıkken alt ön keser dişin sürmesi ile başlar. Bu dönemde tükürük akışında artış, ilgili bölgedeki dişetinde kızarıklık, şişlik, hafif ateş, ishal, iştahsızlık ve soğuk algınlığı gibi belirtiler görülebilir. Bazen bu bölgede aileleri oldukça endişelendiren mor renkte sürme kisti oluşabilir.

Çoğu zaman herhangi bir müdahaleye gerek kalmadan dişin sürmesi ile beraber kist kesesi parçalanarak yok olur. Dişlerin süreceği bölgedeki dişeti kaşındığı için bebeğin eli sürekli ağzındadır. Eline aldığı herşeyi ağzına götürerek rahatlamak ister ve bu durum bir süre sonra bebeği huzursuzlandırarak, ağlama seanslarına neden olur.

Huzursuz bebeğini rahatlatmak için aile ilaç kullanmak ta dahil olmak üzere her türlü yola başvurur. Oysa çözüm genellikle düşünülenden daha basittir. Huzursuzluğun asıl sebebi dişetlerinin kaşınması olduğu için bu bölgeye soğuk kaşık, diş kaşıyıcısı ya da havlu gibi bir materyalle masaj yapılması oldukça etkili olacaktır. Soğuk, anestezi etkisi sağlayarak kaşıntı hissini azaltır. Bu amaçla başlangıç (stage 1) diş fırçalarından da yararlanılabilir.

Diş fırçasının ancak dişler tamamlandıktan ve çocuk bilinçlendikten sonra kullanılabilir olduğuna dair yanlış ancak yaygın bir kanı bulunmaktadır. Diş fırçası dişler çıkarken kaşınan dişetlerine masaj yapmak ve ağızda bulunan diş yüzeylerinin temizlenmesi için bebekliğin ilk dönemlerinden itibaren kullanılmaya başlanılmalıdır.

Diş çıkartma periyodunda dişetlerine anestezi etkisi olan jellerin sürülmesi etkisi süresinin kısa olması ve süt dişlenmenin 2,5-3 yaşına kadar sürecek oldukça uzun bir period olması nedeni ile tercih edilmemelidir. Bu kadar uzun bir süre sadece bir anlık rahatlama sağlayan jellerin kullanımının bebeğe yarardan çok zararı bulunmaktadır.

Süt dişlenme 2,5 - 3 yaşında ağızda 20 adet süt dişinin yer alması ile tamamlanır. Diş gruplarına göre sürme zamanları aşağıdaki şemada gösterilmiştir. Bazen çocuğa göre bu zamanlarda farklılık ya da bir grubun diğerinden daha önce sürmesi gibi durumlarla karşılaşılabilinir. Bu durum genellikle genetik kaynaklı olup ailenin diğer fertlerinde de yaşanmış olması muhtemeldir.

  • Süt dişleri toplam 20 tanedir.
  • Süt dişlerinin aralarının açık olması normaldir. Bunun nedeni yerlerine gelecek daimi dişlere yer sağlamaktır.
  • Süt dişlerinde de çürük oluşabilir. Bu çürüklerinde mutlaka tedavi edilmesi gerekir.
  • Süt dişleri iltihaplanmış ise önce kanal tedavisi denenmeli, mümkün olmazsa diş çekilmelidir.
  • Süt dişleri zamanından önce çekilirse, alttan gelen daimi dişe yer kalmaz ve yer darlığı oluşur. Böyle durumlarda yer tutucu uygulaması yapılmalıdır.

BELİRTİLER

Salya Akıtmak: Bir çok bebek iki buçuk-üç aylıktan başlayarak salya akıtır. Diş çıkarma bunu bazı bebeklerde diğerlerine göre daha çok arttırmaktadır.

Çene yada yüzde kızarıklık: Bol salya akıtan bir bebekte, çenede ve ağız çevresinde sürekli salya temasının yarattığı tahrişe bağlı olarak deride kızarıklık yada çatlakların oluşması şaşırtıcı değildir. Bunu önlemek için gün boyunca periyodik olarak salyayı nazikçe silin, bebeğiniz uyurken akan salyayı emmesi için de yatak çarşafının altına bir havlu koyun. Deride kuruma belirdiğinde yumuşak bir deri kremi ile o bölgeyi sürekli nemli tutun.

Hafif öksürük: Aşırı salya bebeğin zaman zaman tıkanmasına ve öksürmesine yol açabilir. Bebeğiniz soğuk algınlığı, nezle ya da allerji belirtileri göstermiyorsa bunda endişelenecek bir durum yoktur. Bebeklerin dikkat çekmek ya da ses repertuarlarını zenginleştirmek için öksürüğü sürdürmeleri sık görülen bir durumdur.

Isırma: Bu durumda bir ısırık düşmanlık belirtisi değildir. Diş çıkaran bir bebek eline geçen her şeyi - bu kendi eli, annesinin memesi, yabancı birinin parmağı olabilir - ağzına sokarak dişetlerini rahatlatmaya çalışır.

Ağrı: Çıkmakta olan bir dişin baskısı altında dişetinde enflamasyon gelişir. Bu durum bazı bebeklerde dayanılmaz ağrılara yol açarken bazılarında hiç sorun oluşturmayabilir. İlk diş ve azı dişleri çıkarken en fazla sıkıntı yaratan dişlerdir.

Huzursuzluk: Enflamasyon arttıkça ve keskin diş yüzeye yaklaştıkça bebeğin dişetindeki ağrı sürekli bir hal alabilir. Kronik ağrısı olan herkes gibi sıkıntılı olabilir ve kendi normal halinden uzaklaşabilir. Bu huzursuzluk bazen haftalar boyunca sürebilir.

Beslenmeyi reddetme: Diş çıkarmakta olan bir bebek beslenmeyi reddedebilir. Katı yiyeceklere başlamış olan bir bebek bir süreliğine bu yiyeceklere karşı olan ilgisini yitirebilir. Ancak bu sizi endişelendirmemelidir. Çünkü bebeğiniz sıvı gıdalardan da gerekli besinleri alır ve dişi çıktıktan sonra iştahı yerine gelecektir.

İshal: Bunun diş çıkarma ile olan ilgisi çok şüphelidir. Bazı anneler her diş çıkardığında bebeklerinin ishal olduğunu söylerler. Bazı doktorlar büyük olasılıkla artmış tükrük salgısı nedeniyle diş çıkarmayla barsak hareketleri arasında bir bağıntı olduğunu düşünürler. Bazı doktorlar ise böyle bir bağıntının olduğunu kabul etmek istemezler; belki de annelerin her ishali diş çıkarmaya bağlayarak önemli gastrointestinal bozuklukların göz ardı edilebileceğinden çekindikleri için böyle davranırlar. Diş çıkardığı dönemde bebeğinizin dışkısının sulu olabileceğini bilin, ama iki dışkılamadan daha uzun süren ishali mutlaka doktorunuza bildirin.

Ateş: Ateş de tıpkı ishal gibi doktorların diş çıkarmayla bağıntılı olduğu konusunda tereddütle yaklaştıkları bir belirtidir. Dişetlerindeki enflamasyon nedeniyle 38 C'nin altındaki bir ateş diş çıkarmaya eşlik edebilir. Yine de bebeğinizin ateşi varsa diğer zamanlarda ne yapıyorsanız öyle davranın ve iki günde azalmazsa doktorunuza haber verin.

Uykusuzluk: Gece boyunca deliksiz uyuyan bebekler bile diş çıkarırken gece uyanmaya başlayabilir. Gece uyanma da diğer problemlerde olduğu gibi ilk diş ve azı dişleri çıkarken daha fazla görülür.

Sürme kisti (dişetinde morluk ve şişlik): Bazen çıkan bir diş dişetinde kanamaya neden olabilir, bu da mavimtrak bir leke olarak görülür. Bu hematomlar için endişelenmeye gerek yoktur ve tıbbi girişim gerektirmeden kendiliklerinden düzelirler. Soğuk kompres acıyı azaltıp iyileşmeyi hızlandırabilir.

Kulak çekiştirme, yanak kaşıma: Dişetlerindeki ağrı sinir yolları boyunca kulak ve yanağa yansıyabilir. Bebeklerin kulak enfeksiyonu olduğunda da kulaklarını çekiştirdiklerini unutmamak gerekir. Bebeğiniz diş çıkarsa bile kulak enfeksiyonundan kuşkulanıyorsanız doktorunuza danışın.

YAPILACAKLAR

Çiğneyecek veya dişlerini kaşıyabileceği bir şeyler vermek: Soğuk bir muz , veya havuç , bir tülbente sarılmış buz parçası , lastik bir diş halkası. Bebeğinize çiğnemesi için ne verirseniz verin mutlaka yanında bulunun ve oturur pozisyonda olmasını sağlayın.

Soğuk içecekler: Bebeğinize bir biberon soğuk su verin. Biberonu reddederse bardakla vermeye çalışın. Bu sayede bebeğinizin su ihtiyacını da karşılamış olur ve ishal veya artmış salyayla kaybettiği sıvıyı yerine koyarsınız.

Soğuk yiyecekler: Buzdolabında soğutulmuş şeftali püresi, elma püresi, yoğurt, bebeğinize oda ısısındaki yiyeceklerden daha çekici gelebilir.

Ağrıyı azaltacak ilaçlar: Başka hiç bir şey işe yaramazsa parasetamol işinizi kolaylaştıracaktır. Doz ayarlaması için doktorunuza danışın. Doktorunuz önermediği sürece bebeğinizin dişetlerine başka bir şey sürmeyin. Bunun içine alkollü içecekler de dahildir. Dişetlerindeki ağrıları azaltacak jeller ( Dentinox, Calgel gibi ) kullanılabilir.